Salı günü, önde gelen on Amerikalı bilim adamı küresel ısınmayla ilgili acil eyleme çağrısında bulundu.
Bilim adamları, iklim modellerinin pek yakında gerçekleşecek olan ısı artışlarına gereken önemi vermediği konusunda kamuoyunu uyardılar ve giderek artan sera gazının etkisini azaltmak için daha temiz teknolojilere geçmemiz konusunda çağrıda bulundular.
Science dergisinin editör yardımcısı Don Kennedy “Sahip olduğumuz tek gezegen üzerinde yapılmakta olan kontrolsüz bir deneyin tam ortasındayız” diyor.
Araştırmacıların Washington’da halka açık olarak yaptığı bir toplantıda, organizatörlerden biri “Küresel ısınma başlamıştır ve işlerimize şu anki hızımızla devam ettiğimiz sürece, küresel ısınma artacaktır ve bunun da çok ciddi sonuçları olacaktır.” dedi.
Şüpheye Yer Var Mı?
Dünya Meteoroloji Örgütü ve BM Çevre Programı tarafından düzenlenen İklim Değişikliği Hakkında Hükümetlerarası Panel, 20. yüzyıl zarfında dünyanın yüzeyinde 0.6 derecelik ısı artışı gerçekleştiğini ortaya koydu. Önümüzdeki yıllarda bu rakamın daha da artması bekleniyor.
Amerikan İleri Bilim Araştırmaları Birliği’nde (AAAS), bir araya gelen araştırmacılar, Amerikalı politikacılara ve Amerikan halkına seslenerek, iklim konusunda halen devam etmekte olan bazı belirsizliklere takılıp kalmamaları gerektiğini söylediler. Elde edilmiş bilgilerdeki bazı noksanların herhangi bir eylemde bulunmamak için bir mazeret olarak görülmemesi gerektiğini bildirdiler
“Elimizdeki iklim modellerini ve verileri, geçmiş yıllarda yapılan iklim ölçümleri ile birleştirip karbondioksit (CO2) seviyesini bugünkü değer olan milyonda 370’ten milyonda 1000’e yükselttiğimizde, ki 150 yıl içinde bu orana ulaşacağımız kesindir, bu dünya çok farklı bir dünya olacaktır.” diyor Seattle’daki Washinton Üniversitesi’nden David Battisti.
“Şu an elimizde olan modellerin muhtemel değişikliklere gereğinden daha az önem verdiğine inanmak için elimizde iyi sebepler var” diye açıklama yapan Princeton Üniversitesi öğretim üyesi Michael Oppenheimer sözlerine şöyle devam etti: “Son olarak mesajımız şudur; bilim yıllardır aynı noktaya işaret etmekte. Diğer ülkelerdeki politikacıların yaptığı gibi bizim politikacılarımızın da şapkalarını önlerine koyup bu konu üzerinde kafa yormalarının zamanı gelmiştir.”
Zaman Talebi
Başkan George Bush, CO2 benzeri sera gazlarının emisyonlarını kısıtlamaya yönelik olarak imzalanan Kyoto Protokol’ünden geri çekildi.
Beyaz Saray, protokol kurallarının Amerikan ekonomisine büyük bir zarar vereceğine inanıyor.
Hükümet, Kyoto Protokolü gereği, petrol ve kömür bazlı yakıtların kullanımını kısıtlamaktansa gönüllü bir takım çabaların oluşmasını ve hidrojen bazlı yakıt üreten yeni teknolojilerin geliştirilmesini tercih etmekte.
Micheal Oppenheimer bu konudaki görüşlerini şöyle aktarıyor:
“Milyonda 1000 seviyesine ulaşmak istemiyorsak yeni enerji ve teknoloji geliştirme konusunda çalışmaya derhal başlamalıyız.”
Harvard Üniversitesi’nden Dan Shrag ise, alınacak yeni önlemlerin bir sigorta niteliği taşıyacağını söylüyor. “Gelecekte muhtemelen bizi çok büyük bir felaket bekliyor. Bu yüzden enerji teknolojilerine acilen yatırım yapmamız gerekiyor. Bu felaket belki de gerçekleşmeyecek. Ancak sigortanın amacı budur zaten. Bir riskin gerçekleşme ihtimaline karşı bir şeyleri sigortalatırsınız.”
AAAS toplantısındaki diğer araştırmacılar, Michigan Üniversitesi’nden Joyce Penner, Duke Üniversitesi’nden Thomas Crawley, Pennsylvania State Üniversitesi’nden Richard Alley, Ulusal Atmosfer Araştırmaları Merkezi’nden Jerry Meehl, Ohio State Üniversitesi’nden Lonnie Thompson ve Washington Carnegie Enstitüsü’nden Chris Field idi.
15 Haziran 2004’te BBC (bbc.co.uk) yayınlanmıştır.http://news.bbc.co.uk/1/hi/sci/tech/3810291.stm
Çeviren: Işıl Şimşek